3 Eylül 2015 Perşembe

KURANSIZ İSLAM


Kuransız İslam olur mu? Allah kelamı olmadan, Allah’ın ilahi yasalarının yazılı olduğu Kuran olmadan İslam olur mu? Hazreti Muhammed Müslüman inancına göre Allah’ın insanlığa gönderdiği son peygamberdir, o halde Onun sünneti olmadan İslam olur mu?
Denilir ki, İslam geldi bütün dinler batıl (Allah katında geçersiz) oldu. Peki bu gün yaşanan nedir? Allah’ın kitabı, peygamberi olmadan yaşanan hangi dindir? Barış dini İslam nasıl bir anda sapık ideolojilerle anılır oldu? Sevginin ve kardeşliğin salık verildiği bir din nasıl oldu da terörizmle anılır oldu? Sorular uzayıp gidiyor…Cevaplar ise soruların çokta uzağında değil.
Evvel emirde bu soruları sorduran neyse, cevabı da onda gizli. İslam alemi ne zaman ki kutsal kitabının ilk emri olan “Oku!” ve peygamberinin “İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız!” emrini unuttu, hayatından Allah’ın kitabını, Resulünün sünnetini çıkardı. İşte o gün kutsal kitabının “Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size kendisiyle öğüt vermek üzere indirdiği kitap ve hikmeti hatırlayıp, düşünün”(Bakara-231) ve Allah Resulünün "Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme Rabbine karşı kulluk vazifeni yap, Eğer Allah’tan nefsini satın alamazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam!” (Müslim, İman,89, Hadis no:351) sözlerini bir kenara itti, dinini başkalarının isteği üzerine yaşamaya başladı. Peygamberin kızı olması bile kurtaramaz dediği evladına verdiği nasihati unutan İslam alemi, kurtuluşu şıhların, şeyhlerin ve tarikat liderlerinin iki dudağı arasında aramaya başladı. O vakit beğenmediğimiz ve her zaman orta çağ karanlığında dediğimiz batı alemi bilim ve teknolojide üstünlüğü ele geçirdi. Kimsenin suçlu aramasına gerek yok. Suçlu muskadan, nefesten, şıhların şefaatinden medet uman anlayıştır. Bilim ve teknolojide altın çağı yaşayan İslam coğrafyası bu gün savaşlar, karışıklıklar, kan ve göz yaşı ile anılıyorsa bunun tek suçlusu yine İslam dinini bilmeyen Müslümanlardır!
İslam alemi kendisine gönderilen Kuranı okumak, idrak etmek ve anlamak zorundadır. Yoksa bu coğrafyada kan ve göz yaşı kıyamete kadar dinmeyecek, Müslümanlar emperyalistlerin oyuncağı olmaya devam edecektir. Kökü dışarıda terör örgütlerinin avı olan gençler kim ve ne için öldüklerini bilmeden ölmeye devam edeceklerdir. Düşünün; yüz yıldan bu yana dünyada en fazla kıyım İslam coğrafyasında yaşanmakta, Müslümanlar adeta birbirini boğazlamada yarışmakta. Sözde İslam adına cihat için ortaya çıkan sözüm ona İslamcı(!) oluşumlar ne hikmetse Müslüman kanı dökmekte, cihat yaptığını söyleyenler karşı olduklarını söyledikleri gayrı müslim devletlerde bırakın eylem yapmayı mantar tabancası bile patlatmamaktadır!
Yazdıklarımdan terörü hoş gördüğüm anlamı çıkartılmasın, asla! Hiç bir canlının bir başkasının hayat hakkına kastını asla hoş görmem. Ancak sözde İslam adına çıktığını söyleyen terör organizasyonları cahil Müslümanların kanı üzerinden beslenirken, neden cihat ettiklerini söyledikleri kafir devletlerde varlık göstermez de hep dökülen Müslüman kanı olur onu sorgularım. Nedeni gayet açık ve nettir; Allahın kitabını, Onun resulünün yolunu terk etmek, Allaha inandığını söylerken Allahı unutmak, peygamberin yolundan gittiğini söylerken onun felsefesini bilmemek, İslam dininin hakiki anlamını bilmeden şıhların telkini ile hareket etmek, Müslüman olduğunu söylerken okunan Kuranı bile anlamamak… Bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman sözde İslam adına kan dökenlerin neden ve nasıl beslendiklerini ve kimlere hizmet ettiklerini gayet iyi anlamaktayız.
Gerçek dinini bilen, İslamın felsefesini tam olarak idrak eden hiçbir kimse eline silah alıp bir başkasının canına kıymaz. Asıl can alıcı mesele buradadır. Biz dinimizi Allahın ve Resulünün getirdiği anlayışa göre değil, bu işin ticaretini yapanların direktiflerine göre yaşıyoruz. Bunun neticesinde de İslam coğrafyasında kan ve göz yaşı dinmiyor.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk Milletinin yüz yıllar boyu akıl ve mantık dini İslamı sırf birilerinin telkini ile yaşadığını gördüğü için 1924 yılında 29 merkezde İmam Hatip Okullarını açtırmış, bu okulların öncelikli müfredatı olarak yabancı dil ve bilim dersleri konulmasını istemiştir. Çünkü Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyeti kuran kadronun 31 Mart gibi gerici bir ayaklanmanın sonuçlarını görmesi, din eğitiminin bilimsel temellere oturtulması gerektiğini bilmesine yetip artmaktadır. Atatürk inanç konusunda da aydın fikirli din adamlarının toplumu yönlendirecek kişiler olduğunun bilinciyle hareket etmiş, açtırdığı İmam Hatip Okullarının başına aydın görüşlü deneyimli eğitimcilerin getirilmesini özellikle istemiştir. 21 Nisan 1924 tarihinde İstanbul Daru’l-Fünûnunun hükmi şahsiyeti hakkındaki kanun ile İstanbul Üniversitesi bünyesinde İlahiyat fakültesi kurulmuştur.
Gazi Mustafa Kemal, Türkiye’nin akıl ve fen ile ilerleyebileceğini her fırsatta dile getirirken, toplumun İslam dinini hurafelerle, dogmalarla değil, gerçek din eğitimi almış akıl ve bilim süzgecinden geçmiş din adamları vasıtasıyla öğrenmesini istemiştir. Sadece Kurtuluş savaşı sırasında 17 bin medrese talebesinin askere gitmediklerini söylersek her halde Atatürk’ün neden din eğitiminin bilimsel temellere oturtulmasını istediğini anlayabiliriz. Türk Milletinin ölüm dirim savaşında bir kolordu kadar kişinin askere gitmemesi demek, sırf bunu Osmanlının talebeler askere alınmaz adetinden kaynaklanması, birde üstüne üstlük medrese hocalarının Gazi Mustafa Kemal’den medrese sayısını arttırmasını talep etmesi durumun vahametini açıklamaya yeter sanırım.
Unutmayın; Allah’ın kitabı Kuran olmadan, peygamberin sünnetleri olmadan, şıhlarla, şeyhlerle, melelerle efendilerle İslam olmaz! Sırf dinimizi akıl ve mantık dairesinde öğrenmemizi istedi diye Atatürk’e düşmanlık etmek, birilerinin gelir kanallarını kapattığı için Atatürk’e dinsiz demek cehaletin dik alasıdır! Bu gün din bezirganlarının yegane korkusu gerçek İslamın öğrenilmesi, Müslümanların kutsal kitapları Kuranı okumaları, anlamaları ve idrak etmelerdir! Çünkü gerçek İslam’ı öğrenen cennete girmek için şıhın eteğine değil, Allahın kitabına sarılacağını bilir!
Allah Türk Milletine dininin kutsal kitabı Kuranı Kerimi okuyup anlama ve ebedi önderi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün Nutkunu okuyup düşmanlarını tanıma basireti versin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder