8 Şubat 2015 Pazar

BİZ KİMİZ?



Konuşsana Müslüman, neden sesin duyulmuyor?
Yoksa Türkmen Türk diye, ümmetten mi sayılmıyor?

            “Tayland hükümeti Malezya’ya geçmeye çalışırken yakaladığı 300 Uygur Türkünü Çin vatandaşı oldukları anlaşılırsa Çin Halk Cumhuriyetine iade edecek. Çoğu kadın ve çocuk 300 Uygur Türkünün Çin Hükûmetine teslim edilmeleri demek Çin yasaları uyarınca Vatana ve Sosyalizme İhanet olarak değerlendirilip idam edilmeleri demek.” –(Channel 4 İngiliz Tv Kanalı)
            Adı Demokratik Halk Cumhuriyeti, ama gerçekte koyu faşist bir diktatörlük olan Çin devleti eğer geri alabilir ise kadın, çocuk demeden 300 Uygur Türkünü kurşuna dizecek. Gerekçesi ise Vatana İhanet! Bu zavallıların tek umudu ise Türk Dünyasının ağabeyi olan Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti. Türk Dışişleri Tayland hükûmeti nezdinde girişimlerde bulunmuş  2014 Kasım ayında, ancak hala bir çözüme ulaşılamamış.
            Merak ettim, “Ben Çarliyim!” diye yürüyenler şimdilerde neredeler? Yoksa bunlar Türk diye, yürümeye gerek duymaz mı aslan hümanistler?
            Irak’ın Musul, Selahattin, Erbil, Telafer ve Kerkük kentlerinden terörist Isıs ve Peşmerge kıskacında  bulundukları için dağlara sığınan  250 bin Türkmenin zorluklar içerisinde yaşamaya çalıştıkları,  her gün 5-10 (yazması bile ne kadar acı ama gerçek bu!) çocuğun açlık ve susuzluk nedeniyle öldüğü, Türkmenlerin sistematik bir caydırma ve katliam tehdidi altında olduğu ve acilen yardıma ihtiyaçları bulunduğu, yardım edilmediği taktirde son yıllarda yaşanabilecek en büyük katliamlardan birisinin modern dünyanın gözleri önünde yaşanacağı aşikardır. –Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü) Irak 2014 Kasım Raporu
            Bir tarafta terörist ve taşeron İşid-Isıs,  öte tarafta Türk düşmanı, emperyalistlerin uşağı  Peşmerge… Al birini vur ötekine… Türk Milleti kimlerin insafına kaldı? Isıs yada Işid yani Irak Şam İslam Devleti denilen ama gerçekte İslamiyet ile uzak yakın zerre kadar ilgisi olmayan caniler sürüsü. Bir anda ortaya çıkan ve ön Asyayı kana bulayan taşeron örgüt. (http://kudretharmanda.blogspot.com.tr/2014/10/kim-bunlar.html) Öte yanda yıllardan beri Irak ve Suriye devletlerinde sözüm ona bağımsız devlet kurma çabasında, ama gerçekte “Biji Serok Obama!” (Yaşa Başkan Obama!) diyerek Amerikanın emrinde olduğunu açık seçik ilan eden Peşmerge… Her ikisinin de en büyük hedefi Türk’ten arındırılmış bir ön Asya yaratmak. Hayal ama; ya tutarsa? Bunun için sözde Ezidileri, Kürtleri hedef almış gibi görünüp, gerçekte Türk  unsurları yok etmek için adeta birbirleriyle yarış etmekteler. Daha dün Kerkük ve Musul’da Peşmergenin Türkmenleri sindirmek için yaptıkları terörist eylemleri unutmadık. Binlerce Türkmenin sistematik bir biçimde soy kırımla tehdit edildiğini, okullara alınmadığını, Türkmen mahallelerinin yakılıp, insanlarımızın dağlara gitmeye zorlandığını çok iyi biliyoruz. Taşeron örgüt İşid için en zorlu düşmanlar Türkmenler! Çünkü Türkmenler  için vatan namus demek, alalade bir toprak parçası değil. Onlar savunurken topraklarını, namuslarını savunmaktalar. Bu da ön Asya’da   farklı niyetleri olan emperyalist  güçlerin canını sıkmakta.  Bu nedenle en şiddetli saldırılar Türkmenlerin bin yıllık yurtlarına yapılmakta.
Sahi haberi var mı acaba bu durumlardan Esma severlerin?  Yoksa bunların Türk olmaları yeterince ilgilerini çekmez mi Rabia’cı efendilerin? 1000 senedir o topraklarda bulunan ve Türk Milli İstiklal harbinde varını yoğunu Ankara’ya, cepheye gönderen Türkmenlerin dünyada tek güvenecekleri devlet Türkiye Cumhuriyeti, tek tutunacakları dal, Türk Milletidir! Ama ne hikmetse “Hepimiz Esmayız!” diyenleri göremiyoruz meydanlarda, neden acaba?
Bu gün hangi Ermeni çocuğuna sorsanız, size “1915 de Türkler mazlum(!) ermeni milletine soykırım(?) yaptı.” diyecektir. Bendeniz sokağa çıktığımda bizim çocuklara soruyorum bazen; Muratağa, Atlılar, Sandallar, Taşkent neresidir? Buralar size ne hatırlatıyor?   Nasıl cevaplar veriliyordur sizce? Şöyle mi; 14 Ağustos 1974 tarihinde Kıbrıs adasında bulunan dört köyde 16 günlük bebekten 95 yaşındaki ihtiyara varıncaya kadar 215 Türkün katledilmesini hatırlatıyor…mu acaba? “Abi biz ne bilelim ya hu? Tarih kitabında bunlar yazmıyor ki!” Tarihi sadece okulda okudukları tarih kitaplarından öğreneceğini sanan bir nesil. Bu neslin cehaletine sessiz kalan bizler…
  Daha yakın tarihimizi bilmiyoruz! Çocuklarımıza neyi bırakacağız? Mısırlı Esma’yı, Filistinli Rabia’yı bilen Türk çocuğu,  Kıbrıslı Ayşe’yi, Karabağlı Höküme’yi bilmiyorsa, dünyaya “Biz soykırım yapmadık, Vatan savunduk!” diyebilir mi?  
1821 den 1923 e kadar Balkanlarda, Yemen’de, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve en nihayetinde Anadolu’da 5,5 milyon insanını kaybeden Türk Milleti,  kendisine dayatılan emperyalistlerin sözde soykırım masalları ile uğraşırken,  kendi öz tarihini evlatlarına öğretmek zahmetine katlanmamıştır. Sadece 1914-1918 yılları arasında Ermeniler’ce Taş hanlara kapatılarak yakılan, kundaktaki bebekten, eli ayağı tutmayan yaşlılarına varana kadar binlerce insanı işkencelerle şehit edilen milletimiz ne yazık ki uğradığı mezalimi daha kendi çocuklarına öğretememiş! Bakü’de 20 Ocak 1990 ‘da 143 ve  26 Şubat 1992 de Hocalı’da şehit edilen 106'sı kadın, 83'ü çocuk toplam 613 Azerbaycan Oğuz Türkünü kaçımız biliyoruz ve anıyoruz?
Hakikaten; “Hepimiz Ermeniyiz!” diye çığlık atanlar, “Suyun öte yakası benim kardeşim!” diye zırlayanlar; sizin için ölen Türk olunca kıymeti yoktu değil mi?
Türk Milleti en kısa zamanda Türk Cumhuriyetleri Birliğini kurmak, esaret altındaki soydaşlarının dertlerine derman olmak zorundadır. Eğer Lefkoşa’daki Türkün acısı, Gence’deki Türkün derdi, Urumçi’deki Türk kızının göz yaşı bizi alakadar etmez ise, yarın bizim için göz yaşı dökecek kimseyi bulamayız!
Biz Türk Milletiyiz! Lütfen unutmayalım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder